18 Eylül 2007 Salı

yazma-ma-mekaniği


yazacak çok söz var ama onları biraraya getirecek kadar zaman yok. sessizliğime biraz daha katlanmanı rica ediyorum canım okur, birkaç günde birkaç şeyi daha halledip bu huzur mekanına geri döneceğim.

7 yorum:

Adsız dedi ki...

Hani işiniz yok diye (kim yok demiş ki dersiniz şimdi de :)) zamanınız vardır diye düşünmüştük biz amma... Neyse biraz acele edin yakında başınızı kaldıramayacağınız yeni bir derginiz olacak.

Adsız dedi ki...

Bu gidişle bu blog olayından vazgeçeceksiniz sanırım. Eskiden olduğu gibi arada bir ziyaret ettiğiniz mekan olacak... çünkü çok fazla girip yazı yazan var, her şey iyice karışıyor, altından kalkması mümkün olmayacak gibi gözüküyor... işte, yukarıda kavga eden bir çift insan, şimdi bana da laf atarlar, sana ne be kardeşim kavga etmiyoruz, tartışıyoruz sadece, tartışmayalım mı, sana mı soracağız?... Lafı uzatmak mümkün, hem de çok mümkün burada...

Adsız dedi ki...

"Bana bir harf öğretenin kırk yıl kölesi olurum." sözü senin için ne anlam ifade eder bilemem, ancak kendisinden bir şeyler öğrendiğim birine saygıda kusur etmemek, insanlığımın bir gereğidir. Sen bu saygım sonucu yazdığım yazıyı, kendi aklının elverdiği ölçüde örneklemişsin, kişiliğini de ele vermişsin dolayısıyla. Yazmak lazım sana daha uzun, ama germemek de gerekir ortamı daha fazla; malum, mübarek günler...

Sağlıcakla kal.

Adsız dedi ki...

Merhaba, ben yukarıda 21 Eylül Gecesi saat 1'deki yazıları yazan kişiyim. Bence de ortamı daha fazla germemek lazım, ama mubarek günlerden dolayı değil, gereceğimiz ortamın bize ait olmamasından dolayı. Sonuçta burası Serpil hanımın özel bloğu, bir anlamda evi gibi, biz de bu eve gelen ziyaretçileriz. O üst katta otururken biz de altta onu beklerken konuşan, hatta tartışan, kavga eden insanlar oluyoruz bu durumda. Belki uğrasa bu mekana, tüm yazılanları silerdi, yani bizi evden kovardı; ama şimdilik isteyen istediği gibi yazıyor... "yazmak lazımsa bana daha uzun" dinlemek isterim sizi, gelin bizim evde devam edelim ya da ortak bir mekanda, size e-mail adresimi vereyim, nobecid10@hotmail.com isterseniz yazın...

siz de sağlıcakla kalın...

İz-Süren dedi ki...

Blogger'ın küçücük yorum penceresinde kavga eden arkadaşlara hitabım :
Tuğbek abinin Virgülü kaybetmeden yazısını okudunuz mu? yok yere birbirinizi üzüp görünmez düşmanlar edinmeyin gözünüzü seveyim...
Asıl yorumuma gelecek olursa Serpil ablayı Level da çalışmaya başladığından beri takip ederim..Yazıları çok hoşuma gider..bilirim ki bu okurlar yeni derginizde sizi yanlız bırakmayacak!...

Adsız dedi ki...

Hayatına tek bir blog linkine tıklamamış olan ben, son olaylar nedeniyle blog takip eder oldum. Güzel şeylermiş bloglar. Neyse dergi hayırlısıyla çıksın durulur heralde bu blog cümbüşü -ki yine huzurlu mekanlar olabilsin buraları :)

Adsız dedi ki...

Serpil abla köşenin ismini çalmışlaar:P:P:P:P
Zımbılik(uğur)