4 Eylül 2007 Salı

sevgili blog...

hani insan ruh halini anlatacak sözcükleri bir türlü bulamadığında kolaya kaçıp bulunduğu ortamı anlatır... "burada serin bir rüzgâr var" (ruhum ürperiyor demek istiyor), "bütün ışıkları kapattım" (korkunç depresifim bu akşam anlamında), "bilgisayarın uğultusunu dinliyorum" (öyle yalnız hissediyorum ki...), "buzlu kolam, peynirli cipsim var" (rahatım, iyiyim, eğlenmeye çalışıyorum), "yağmur yağıyor, toprağın kokusunu buradan alabiliyorum" (kedi seven ve yalancı bir insanım -tamam bunu abarttım) gibi bir ton şey. ben de doğrudan nasıl hissettiğimi anlatmaktansa bu tür kalıpları haşince kullanmayı tercih edenlerdenim aslında. level'daki köşe yazılarımda da (bir sayfa dolusu bir köşedir kendisi) durmaksızın içimi döktüğüm düşünülürse, sanırım şu ana kadar hangi şartlar altında yazı yazdığım konusunda fazlasıyla gevezelik etmişimdir. orada söylemediğim muhtemelen tek şey, yazı yazarken öküzlemesine sigara içtiğimdir ki aslında şimdi de bunu söyleyerek ne kadar "doğru" bir şey yaptığımı bilmiyorum. buraya değil de bir deftere yazıyor olsaydım bile bu meseleyi açmak istemeyebilirdim hatta. neyse, dergideki sayfamdaymışçasına belli bir adap ve disiplin içinde yazmaya devam etmek en iyisi olacak... blogla günlüğün birbiriyle hiç alakası olmayan şeyler olduğunu bizzat farketmek de bu sabahın körüne kısmetmiş demek.

10 yorum:

cigarette smoking man dedi ki...

her zaman ki gibi, tıpkı dergide ki gibi kendine has tabirlerinle okuyucuyu birazcık sıkıyor gibi gözüksede aslında çok anlam ifade eden cümleler kuruyorsun.

eskiden beri yazılarının hayranıyım... : )

Adsız dedi ki...

keşke sigara içmesen :)

Ahmet Kamil Keleş dedi ki...

Aslında blog ile günlük arasındaki tek fark bence bloğumuzu başkalarının okuyup da yorum yapabilmesi. Benim eskiden tuttuğum günlüklerin (daha doğrusu 'günlüğümsü'lerin) içerik bakımından şu andaki blogumdan pek farkı yoktu.

Bir de sigara içmesen keşke <:)

Gİzem Aksoy dedi ki...

Serpil Abla hala serpil@level.com.tr adresi aktif mi?Bu arada sen bize lazımsın Serpil Abla bohuuuuuu içme sigara...:(

Smaerdyad dedi ki...

dergindeki sayfandaymışçasına belli bir adap ve disiplin içinde yazmana gerek yok. böyle de gayat eğlenceli yazıların : )

Adsız dedi ki...

canım sıkkın. bir blog'um yok, henüz. o yüzden şu sıralar en sıklıkla okuduğum blog'u kullanmaya karar verdim kendime yer açmak için. belki benim rüyamı da tamir edebilir. canım çok sıkkın. serpil ulutürk, sinan akkol ve tuğbek ölek'i savunduğunu sanan bazı insanları görüyorum, içim acıyor. ben seviyorsam eğer bu insanları, onlar nasıl sevebilir? forumları ve ekşisözlük klonlarını, level yazarlarına, forum çalışanlarına ipe sapa gelmez küfürlerle dolduran bu insanlar, gidenleri savunduklarını mı düşünüyorlar? Level'da kalanların ve Level'dan ayrılanların, düne kadar beraber çalıştıklarını, bazılarının çok yakın arkadaş olduklarını bilmiyorlar mı? böyle bir kitleyi (çok fazla olduklarına inanmıyorum) okur olarak sahiplenmek, kimin hoşuna gider? her yeri küfürle dolduran bu insanlar, sinan akkol'un, serpil ulutürk'ün, tuğbek ölek'in yazılarını beğenebilir mi? beğeniyorlarsa gerçekten, onlar hala yazmaya devam etmeli mi? ben etmeli miyim? canım çok sıkkın. utanmak ve özür dilemek, birçok kişinin boynunun borcu. herkese selam olsun. buranın gerçek sahibi de, bana bir blog borçlu olduğunu unutmasın...

Adsız dedi ki...

merheba Serpil abla

dergide ilk okuduğum yerler köşe yazılarıydı. ve çok severek okuduğum köşe yazılarının sahiplerinin ayrılacağını duyunca çok üzüldüm. özellikle senin yazılarına bayılıyorum. beni düşündüren yazıları oldum olası sevmişimdir. yeni dergi çıkışını duyunca ise üzüntüm sevgiye dönüştü. hele hele senin burada yazı yazmaya devam edeceğini duyunca havalara uçtum :)

buraya hergün gireceğim ve yazılarını zevkle okumaya devam edeceğim.

kendine iyi bak Serpil abla başarılar size :)

homesick alien dedi ki...

sigara içmesem keşke hakkaten ama sanırım bir yılı daha var o anın, bekleyecek.. ama bu sayfanın okuyucularının sigaradan hoşlanmadığını görmek (genelledim gitti) çok hoşuma gitti doğrusu, belirtmeden geçemezdim.

level uzantılı mail adresim kapandı. artık "sivil" adresimi kullanıyorum: misminia@gmail.com. yazın bana ama buraya da yazın tabii.

bir kez daha teşekkürler güzel sözleriniz, desteğiniz için. böyle övgü sözcükleri bir yandan utandırıyor ama bir yandan da işte görmek istiyorum hep. sağolun.

drgnmk, borcum borç.sayfanda görüşeceğiz :)

PeaCeMaC dedi ki...

Genelle Serpil abla, iyi değil şu sigara. Bloglarınızın artması çok iyi olacak, sizi takip etmek için.

drgnmk, aynı şeyi ben de düşündüm, ortak noktalarımızın olduğu, aynı insanların izinden gitmeye çalıştığımızı tahmin ettiğim insanlarla; bu tip bir ayrılıkta gösterdiğimiz tepkiler neden çarpıcı bir şekilde zıt diye.

Mutlu sona yaklaştığımızı hissediyorum ve artık mutlu oluyorum, Serpil abla "milyonlarca sayfa" beklemekteyiz unutma, başarılar diliyorum, saygılar...

neoxolmis dedi ki...

Level dergisinde yazılarınızı büyük bir zevkle okurdum.ayrıca bu blogu açtığınıza çok sevindim.böylece yazılarınızı okumak için bir ay beklemek zorunda kalmıycaz :)