15 Ekim 2008 Çarşamba

bi lokma yazı

yokluğun çok karşılığı var sözlüğümde ama yoksulluk? sözcüklerimi üstüne serpmek istemeyeceğim, gerçekliğini romantik kelamlarla yumuşatmaya yanaşmayacağım bir sertliği var yoksulluğun. öyle de kalmalı akıllarda. bilmelisiniz. tepenizde akbabaları görmeniz gerekmiyor, bu dünyanın bir yerlerinde açlığın öldürdüğünü unutmamalısınız… bir blogunuz varsa, en azından bir lokma yazıyla katkıda bulunup, diğerlerine de hatırlatmalısınız. bu kadarcığını yaptığınız için asla gururlanmadan, elinizden başka ne geleceğini düşünerek… 


1 yorum:

Adsız dedi ki...

Yeni çıkan oyunları, cep telefonlarını, lcd televizyonları, bağcıksız converse'leri düşünmekten geri kalmazken, benim; çoğunluğu "açlık sınırı"nın altında gelir düzeyine sahip insanıma yoksulluk ne ifade edebilir ki. Ya açızdır ya da zengin ama yoksul değil kesinlikle. Artık aramızda yoksul yok, çünkü olsa çok mp'li cep telefonlarımızla fotoğraflarını çekebilirdik sokaklarda, "yüksek tanımlı" görüntülerini izleyebilirdik bol inçli televizyonlarımızda, belki de bir tekme de biz vurabilirdik bağcıksız c...'lerimizle...

Size hak vermek mümkün değil şu halde. Hak verebilmem için insanoğlunun merhametten, vicdandan, duyarlılıktan "yoksun" olduğunu kabul etmek gerekir. Dolar milyarderleri sürekli artarken, daha fazla ülkede lüks tüketim fuarları açılırken, evsiz insanlar olabileceğine imkan veriyor musunuz ? Ya da her geçen gün daha fazla (vergi bile alınmayan) pırlanta reklamıyla karşılaşırken kim inanır Afrika'da bir avuç pirinç lapası bulamayan, hastalıktan ölen çocuklar olduğuna.

Yoksulluk diye bir şey olsa çöpe atar mıydık onca yiyeceği, paylaşmazmıydık elimizdekileri ? Sizi gören de tüm bunların asırlar önce sona ermediğini düşünecek şimdi.