İstanbul'a on yaşımda geldim. Hafta içi okulda yatılı, hafta sonuysa dayımın evinde kalıyordum. Dayım da gündüzleri çalışır, akşamları benimle ilgilenirdi. Henüz küçük bir çocuktum. Ve hayatı ilk kez deneyimleme fırsatı yakalıyordum. Kılavuzsuz...
Bir yıl sonunda dayım başka bir ülkeye taşındı ve malum, evi de kapattı. Asker bir arkadaşı, yanında üç erle gelip eşyaları bir kamyona yüklerken ben, öylece durgun; camdan dışarı bakıyordum ve neredeyse ağlayacaktım.
O gün bana çok büyük görünen o er abiler, ne denli duygulandığımı anlamışlardı. Hayatla tanıştığım evle kamyon arasında yaptıkları turlarda uğrayıp başımı okşuyor, şefkatle gülümsüyorlardı.
Sonunda eşyalar yüklendi. Ev adeta çırılçıplak soyundu ve ortaya Level'dan arta kalan o manzaranın bir kopyası çıktı.
Yaşamımızın belki en hoş duygusu olmuyor o manzaraya bakmak ama kesinlikle en kıymetlilerinden, unutulmazlarından biri oluyor.
Bununla birlikte zaman, insanın yeni yerlere "Evim" diyebilmesine de pekala yardımcı oluyor. Velhasıl, daha ne ofisler kurulur; ne ofisler boşalır... Sizin canınız sağolsun.
çok güzel konuşmuşsunuz sayın kastrasyon. o fotoğraftaki, o çocukluk anınızdaki kötücül boşluğu bir şeylerle doldurmak zaten yaşamın özeti.. bu boşluklar olmadan içinde kıpırdanabilir, adım atılabilir bir yer olmuyor hayat. hepimizin canı sağolsun..
Bir hüzünlü durum da sizlerin yeni evli çiftler olmanız, malum Sinan abi de yeni evlendi, siz de yeni sayılırsınız. Ve dergi aracılığıyla belki de farkında olmadan "aile" kavramının ne kadar önemli ne kadar değerli olduğunu belirli yaş kitlesinin bilinç altına yerleştirdiniz. Ve fakat bununla birlikte, artık bir şekilde ekmek yediğiniz yer yok. Umarım maddi açıdan çok sıkıntıda olmazsınız ve alternatif işleriniz vardır. Eğer aksi mevcutsa üzüntümüz çok daha artacak. Belki de sırf level'a güvenerek evlendiniz maddi bağlamda...
Sonumuz / sonunuz iyi olacaktır. Tek yapmanız gereken sabırlı olmak, biraz daha fazla çalışmak ve sizi takip eden kitleye güvenmek. En azından ben ve benim gibi zihniyete sahip insanlar paraları olduğu sürece, akılları çalıştığı sürece sizleri destekleyecek ellerinden geldiğince.
Sakın üzülmeyin, ya da bir süre üzülmemeye çalışın. Kucak dolusu sevgiler, saygılar.
düzenli maaş aldığımız işleri bırakmak hafiften sarsacak tabii ki bütçelerimizi ama merak etmeyin sevgili "isimsiz", birkaç ay daha evlerimizi geçindirebiliyoruz. sonrası da allah kerim =)
Çok üzücü ya...=( Benim gibiler için hele.Ya level ya da yeni dergi diyeceğim.Ama yazar kadrosu bakımından bakılınca yeni dergi insanı ister istemez çekiyor kendini=) Siz yazdıkça biz oluyacağız buna emin olun
7 yorum:
İstanbul'a on yaşımda geldim. Hafta içi okulda yatılı, hafta sonuysa dayımın evinde kalıyordum. Dayım da gündüzleri çalışır, akşamları benimle ilgilenirdi. Henüz küçük bir çocuktum. Ve hayatı ilk kez deneyimleme fırsatı yakalıyordum. Kılavuzsuz...
Bir yıl sonunda dayım başka bir ülkeye taşındı ve malum, evi de kapattı. Asker bir arkadaşı, yanında üç erle gelip eşyaları bir kamyona yüklerken ben, öylece durgun; camdan dışarı bakıyordum ve neredeyse ağlayacaktım.
O gün bana çok büyük görünen o er abiler, ne denli duygulandığımı anlamışlardı. Hayatla tanıştığım evle kamyon arasında yaptıkları turlarda uğrayıp başımı okşuyor, şefkatle gülümsüyorlardı.
Sonunda eşyalar yüklendi. Ev adeta çırılçıplak soyundu ve ortaya Level'dan arta kalan o manzaranın bir kopyası çıktı.
Yaşamımızın belki en hoş duygusu olmuyor o manzaraya bakmak ama kesinlikle en kıymetlilerinden, unutulmazlarından biri oluyor.
Bununla birlikte zaman, insanın yeni yerlere "Evim" diyebilmesine de pekala yardımcı oluyor. Velhasıl, daha ne ofisler kurulur; ne ofisler boşalır... Sizin canınız sağolsun.
Saygılar...
çok güzel konuşmuşsunuz sayın kastrasyon. o fotoğraftaki, o çocukluk anınızdaki kötücül boşluğu bir şeylerle doldurmak zaten yaşamın özeti.. bu boşluklar olmadan içinde kıpırdanabilir, adım atılabilir bir yer olmuyor hayat. hepimizin canı sağolsun..
Hepimizin canı sağolsun.........
Bir hüzünlü durum da sizlerin yeni evli çiftler olmanız, malum Sinan abi de yeni evlendi, siz de yeni sayılırsınız. Ve dergi aracılığıyla belki de farkında olmadan "aile" kavramının ne kadar önemli ne kadar değerli olduğunu belirli yaş kitlesinin bilinç altına yerleştirdiniz. Ve fakat bununla birlikte, artık bir şekilde ekmek yediğiniz yer yok. Umarım maddi açıdan çok sıkıntıda olmazsınız ve alternatif işleriniz vardır. Eğer aksi mevcutsa üzüntümüz çok daha artacak. Belki de sırf level'a güvenerek evlendiniz maddi bağlamda...
Sonumuz / sonunuz iyi olacaktır. Tek yapmanız gereken sabırlı olmak, biraz daha fazla çalışmak ve sizi takip eden kitleye güvenmek. En azından ben ve benim gibi zihniyete sahip insanlar paraları olduğu sürece, akılları çalıştığı sürece sizleri destekleyecek ellerinden geldiğince.
Sakın üzülmeyin, ya da bir süre üzülmemeye çalışın. Kucak dolusu sevgiler, saygılar.
düzenli maaş aldığımız işleri bırakmak hafiften sarsacak tabii ki bütçelerimizi ama merak etmeyin sevgili "isimsiz", birkaç ay daha evlerimizi geçindirebiliyoruz. sonrası da allah kerim =)
Çok üzücü ya...=(
Benim gibiler için hele.Ya level ya da yeni dergi diyeceğim.Ama yazar kadrosu bakımından bakılınca yeni dergi insanı ister istemez çekiyor kendini=)
Siz yazdıkça biz oluyacağız buna emin olun
(Ne güzel ilk kez imla hatası yapmadım derken son cümle dikkatimi çekti düzeltiyorum)
Sizler yazdıkça bizler okuyacağız...
Yorum Gönder